Kahve Salonu

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Blog
  4. »
  5. Kahve İmparatorlukları

Kahve İmparatorlukları

admin admin - - 4 dk okuma süresi
23 0

Kahve İmparatorlukları nasıl kuruldu, hiç merak ettiniz mi? Dünyanın tek kahve üreticisi ve ihracatçısı 17. yüzyıla kadar Arabistan’dı. Büyük çoğunluğu Yemen’de üretilen kahve Mekke’de toplanmakta ve daha sonra Cidde Limanı’na taşınmaktaydı. Buradan gemiler ile Süveyş’e taşınmakta, daha sonra ise İskenderiye’ye ve ardından ise Mısır’a gönderilmektedir. Burada Mısır depolarından satışa sunulmaktaydı. Avrupalı devletler ise kahveleri Mısır’dan satın almaktaydı.

Avrupalıların kahveye olan bu talebi nedeni ile Avrupa ülkeleri bu bağımlılıktan edişe etmekte ve kendi kaynaklarını oluşturmak istemekteydi. Araplar da bu durumunda farkına varınca kahvelerin tohum olarak kullanılmaması için kavurarak satmaya başlamıştı. Yabancıları ise Arabistan kahve üretim bölgelerinden uzak tutmaktaydılar.

Arapların bu kahve tekelini kıran ilk ülke Hollanda olmuştu. Hollandalı denizciler, Arabistan kahve ağaçlarından gizlice dal kesmiş ve Amsterdam’a götürmüştür. Burada kahveyi seralarda yetiştirmeye başlamışlardır. Hollanda Doğu Hindistan Kumpanyası 1690’larda Java Adası’nda bulunan Batavia’da kahve platosu kurdular. Burada üretilen kahveler Java Kahvesi olarak adlandırıldı. Bu durum Hollandalılara kahve pazarında büyük denetim kazandırmış oldu. Arap kahvesinden daha az lezzetli olan Java kahvesi fiyat olarak daha uygundu. Arap kahvesi bu duruma dayanamamıştır.

Hollandalıların peşinden Fransızlar sahneye çıkmıştır. Fransız deniz subayı olan Gabriel Mathieu de Clieu isimli bir Fransız, kahveyi Batı Hint Adaları’nda üretme görevini üstlendi. 1723 yılında Paris’e yaptığı bir ziyaret sırasında bir kahve dalı kopararak gayriresmi bir şekilde Martinique’e götürme planı yaptı. Martinique, bugün Martinik olarak bilinen ve Karayipler’de bulunan Fransa’nın denizaşırı topraklarındandı.

Bir Kahve Dalının Yolculuğu

Paris’te tek kahve ağacı bulunmaktaydı. Bu ağaç, Hollandalılar tarafından 1714 yılında XIV. Louis’ hediye edilmiş ve Jardin des Plantes’te bulunan bir seradaydı ve çok iyi korunmaktaydı. Ancak Louis, kahve ile ilgilenmediğinden dolayı zamanla unutulmuştu. De Clieu, tek başına bu ağaçtan bir dal koparma yetkisine sahip değildi. Ancak kraliyet doktorunu bu ağaçtan tek bir dal koparmaya ikna etti. Clieu bu dal parçasını cam bir kutu içerisine özenle dikti ve bu dalı Batı Hint Adalarına götürdü. Clieu bu dal parçasını götürürken büyük zorluklar çekmiştir.

Bu üründen ilk mahsul iki yıl sonra toplandı. Daha sonra ise arkadaşlarına da bitkiden birer dal hediye etti. Ardından ise kahveleri Santa Domigo ve Guadeloupe adalarına gönderdi. Fransa böylece kahve ihracatına 1730’lu yıllarda başlamış oldu.

Hollandalılar ise kahveyi bu yıllarda Güney Amerika’da bulunan Durinam’a sokmuşlardı. De Clieu’nun torunları ise Haiti, Costa Rica, Küba ve Venezuela’da kahve üretimi yapıyordu. Çok geçmeden Brezilya’da da kahve üretimi yapılmaya başladı. Brezilya kısa sürede Arabistan’ı geride bıraktı ve dünyanın en büyük kahve üreticisi ve ihracatçısı oldu.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir